İDO'nun "Antakya ve Samandağ Deprem Saha Raporu" yayınlandı

Deprem bölgesindeki gönüllü hekimlerin sorunları saptandı

İstanbul (Dentalhaber) İstanbul Dişhekimleri Odası’nın (İDO) depremin ağır darbe vurduğu Antakya ve Samandağ’daki ağız ve diş sağlığı hizmetlerine yönelik raporu yayınlandı.

İDO Yönetim Kurulu Üyesi Işıl Karataş ve İDO Deprem Dayanışma Grubu üyesi Diş Hekimi Onur Kaya, ağız ve diş sağlığı hizmetleri vermek için deprem bölgesine gidecek gönüllü hekimlerin potansiyel sorun ve sıkıntılarını saptamak için 24-25 Şubat tarihleri arasında bölgeyi ziyaret etti.  Karataş ve Kaya, bölgede  CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker, Hatay Dişhekimleri Odası Başkanı Nebil Seyfettin, Hatay Tabip Odası’ndan Dr. Ali Kanatlı ve İstanbul Tabip Odası’ndan Dr. Süheyla Ağkoç ile görüşerek bilgi aldı.

Karataş ve Kaya tarafından hazırlanan “6 Şubat Kahramanmaraş Depremi Antakya ve Samandağ Saha Raporu” başlıklı metinde şu ifadeler yer aldı:

1) HAMOK KOORDİNASYON MERKEZİ

Hatay Meslek Odaları Koordinasyon Kurulu, ortak sorunlar ve amaçlar çerçevesinde 1993 yılında kurulmuş; gerek meslek alanlarında gerekse meslek alanları ile ilintili tüm yaşamsal alanlarda çözümler önermeye yönelik çalışmalar yürüten bir oluşum. Depremin ardından belediyenin ek binasına yerleşen HAMOK, bina ve bahçesini koordinasyonun merkezi haline getirmiş, burada gelen yardım malzemelerinin organizasyonunu yaparken, aynı zamanda ihtiyaç sahiplerine eşya ve hizmet yardımı gerçekleştiriyor.

2) SEVGİ PARKI

Şehir merkezinde bulunan park; meslek odaları, dernekler, STK’lar, siyasi partiler ve yardımseverlerin yaşam ve hizmet alanı haline gelmiş. Parkta Türk Tabipler Birliği, İstanbul Tabip Odası, Psikiyatri Derneği, İBB Veteriner Hizmetleri, SES vb bulunuyor. Veteriner hekimler çadırda hayvan tedavi ediyor ve tedavi ettikleri hayvanların barınma ve beslenme ihtiyacını karşılıyorlar. Parkta konteynerde kalan doktor ve sağlık çalışanları, bölgede yerinde sağlık hizmeti vermek için mobil birimlerle mahalle ve yakın köyleri dolaşıyor. Aynı zamanda salgın hastalık kontrol ve tedavisini gerçekleştiriyor, gelecek salgınlara erken müdahale edebilmek için veri toplayarak gerekli ilaç ihtiyacını belirliyorlar. Akşam toplantılarında günün değerlendirmesini yapıp rapor hazırlayan doktorlar, bir sonraki günün planını da belirliyorlar.

3) KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇADIR KENTİ

Hatay’ın girişinde yer alan 1000 çadırlık kent dışarıdan gelenlere de beslenme ve sağlık hizmeti veriyor. Humanity First Türkiye ekibinin küçük bir çadırda sağlık hizmeti verdiği çadır kentte ağız diş sağlığı hizmeti veren herhangi bir birim bulunmuyor. Umke ile görüştüğümüzde yer sıkıntıları olduğu, kampın halihazırda potansiyeline ulaştığı belirtildi.

4) İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇADIR KENT

Şehrin girişinde büyük bir alana yerleşen İstanbul Büyükşehir Belediyesi, altyapısını oluşturmaya devam ediyor. Ambulans hizmeti de veren belediye, sağlık çalışmalarının planlama aşamasında olduğunu bildirdi.

5) KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GEZİCİ AĞIZ VE DİŞ SAĞ KLİNİĞİ

Otobüs içerisinde dental ünitle hizmet verecek olan birim biz oradayken henüz hizmete başlamamış, tanıtım videosu çekiyordu. Hizmetin ne zaman, ne şekilde başlayacağına dair bilgi alamadık.

6) İTALYAN SAHRA HASTANESİ

Şehir stadyumuna kurulan 80 personelli, 20 yataklı, ameliyathanesi bulunan hastane, bölgenin en kapsamlı ve profesyonel hizmet veren sağlık birimi. Diş bölümleri bulunmuyor. 18 Martta ülkelerine dönecek olan İtalyan ekip, hastaneyi Sağlık Bakanlığı’na devredecek.

7) SAMANDAĞ

Neredeyse hiç güvenlik görevlisinin olmadığı Samandağ, depremin başından bu yana hemen hemen hiç hizmet almamış. İlçedeki 34 meslektaşımız ve birinci derece yakınlarından hayatını kaybeden yok. Muayenehanelerin hepsi hasar görmüş, bir kısmı tamamen kullanılamaz hale gelmiş. Hizmet verebilecek durumda olan muayenehane, en azından şimdilik bulunmuyor. Dişhekimlerinin bir kısmı halen şehirde.

SONUÇ:

Hatay merkezde ağız diş sağlığı hizmeti verilememektedir. Bölgede acilen diş tedavisi verebilecek birimlere ve dişhekimlerine ihtiyaç var. Şehirde hemen hemen tüm binaların kullanılmaz durumda olduğu düşünülürse hizmetin mobil birimlerde veya konteynerlerde verilmesi gerekiyor.

Diş laboratuarları da kullanılamaz durumda olduğu için protetik tedaviler mümkün görünmüyor. Ağız hijyen ürünlerine ulaşım çok kısıtlı; bölgede acil fırça, macun, gargara, protez yapıştırıcısı ihtiyacı var. Yardımların yerine ulaşabilmesi için Hatay Dişhekimleri Oda Başkanı ile iletişime geçmek gerekli.

Gönüllü hekimler açısından bakıldığında, güvenlik sorunu tamamen çözülmüş durumda. Çok sayıda güvenlik güçleri (asker, polis, jandarma) şehrin her yerinde asayişi sağlamış. Binaların tamamı tehlikeli ve girişler yasak. Az sayıda tuvalet var. Gönüllü hekimler yerleştirilirken barınma ve beslenme ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor.

Antakya dişhekimlerinin hemen hepsi şehri terk etmiş durumdalar. Çok sayıda yıkılmış muayenehane ve klinik var. Enkazın yüzde 75’ine henüz hiç dokunulmadığı için can kayıpları ve maddi hasarı bilmek mümkün değil.

Şu anda şehir merkezinde salgın hastalık yok ancak periferinde ve köylerinde yaygın uyuz salgını başlamış. Uyuz ilacı konusunda sıkıntı yaşanacağı tahmin ediliyor.

Şehir büyük olduğundan enkaz çalışmalarının çok yavaş ilerlemesi ve iklim koşulları sebebiyle ileride salgın hastalıkların çıkma ihtimali yüksek.

Şehir merkezinde güvenlik güçleri dışında devlet görevlisi pek yok. İhtiyaçlar sivil inisiyatifler tarafından karşılanıyor, sağlık da buna dahil. Samandağ’da güvenlik konusu belirsiz. Az sayıda güvenlik görevlisi belli noktalarda bulunuyor. Şehir içerisinde herhangi bir devlet çalışanına rastlamadık. Küçük bir şehir olduğu için dışarıdan gelen de pek yok, halk birbirini tanıyor. Dişhekimlerinin bir kısmı şehirde, çalışabilecek durumda ve hazırlar. Kullanılabilecek muayenehane şu anda yok.

Bütün meslek örgütleri, üyeleri ile birlikte sahada hizmet vermekte. Dişhekimlerinin de zaman içerisinde birim sayısını artırarak ve kamusa al hizmet desteği sağlayarak diş tedavilerine hemen başlamaları gerekiyor. Talep şimdiden çok fazla. Hijyen koşullarının eksikliği ve nüfusun fazlalığı göz önüne alındığında, koruyucu hekimlik uygulamaları yapılmadığı takdirde yakın gelecekte sorun büyüyecek gibi görünüyor.”